Avrupa Birliği tarafından
finanse edilmektedir

Bu web sitesi, Avrupa Birliği’nin maddi desteği ile oluşturulmuştur ve sürdürülmektedir. İçerik tamamıyla Goethe-Institut Istanbul sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.

EN

Tenedos’tan Bozcaada’ya Bağcılık

Temmuz 2022 – Haziran 2023
Bozcaada / ÇANAKKALE 

Bozcaada/Tenedos, Homeros’un “İlyada” ve "Odyssey”inde, ve gezginlerin seyahatnamelerinde üzüm bağları ve şarabıyla anılan 4000 yıllık bağcılık geçmişine sahip kadim bir coğrafya. Kendine has yetiştirme yöntemleri, teruarı, üzüm türleri ile bağcılık her dönem adanın en önemli geçim kaynağı olagelmiş. Büyük kısmı bağlarla kaplı olan 37 kilometrekarelik Bozcaada’da, Rum ve Türk bağcılar adaya has geleneksel yöntemlerle yetiştirdikleri mahsulü hem iç piyasaya hem de yurtdışına göndererek önemli bir geçimlik ekonomi oluştururlardı.

Fakat özellikle 2000’li yılların başından beri turizm baskısıyla Bozcaada’daki bağcılık giderek azalıyor. Bağ alanları turizm sebebiyle küçülürken, var olan bağların bir kısmı da bakımsızlıktan yok olmaya yüz tutuyor. Tüm bu olumsuzluklar yaşanırken, bir kesim bağcı da goble/yer bağı gibi eski tip geleneksel üzüm yetiştiriciliğinin yerine yüksek sistem telli bağlara geçiyor. Bağcılığa merak salan, yeni teknikleri deneyen, ve adadaki bağ alanlarını arttırmayı hedefleyen bu yeni nesil bağcılar belki de Bozcaada’nın genetik kodlarında olan ama son dönemde unutulmaya yüz tutmuş bağcılığı canlandıracak.

Tenedos’tan Bozcaada’ya Bağcılık projesi, Bozcaada’da genç ve yaşı ileri bağcıların, adada doğup büyüyen, atadan bağcı olanların ve adaya sonradan yerleşip bağcılığa merak salanların bağcılık serüvenlerini belgesel bir film olarak kayıt altına almayı amaçlıyor. Üzüm fidanının toprakla birleşmesinden yetiştirilmesine, budamasından çapalamasına, hastalıklarla mücadelesinden hasadına, adaya dışarıdan getirilip hayat bulan üzüm türlerinden kaybolduğu/soyu tükendiği düşünülen yerel türlerin yeniden keşfine dek serüveni bağcıların kendi anlatılarından aktarılacak. Böylece zamanında bölgenin en büyük ve en önemli geçim kaynaklarından biri olan bağcılığın tarihsel süreci 30 bağcının tanıklıklarında yeniden anlatılagelecek.

Mustafa Dermanlı

Marmara Üniversitesi Maliye Bölümü’nü bitirdikten sonra 13 sene muhasebenin her kademesinde çalıştı. Bu esnada eşi Burcu ve dostları ile birlikte Kadıköy’de Kibrit Kutusu ve Tosbağa Cafe’yi kurdular, işlettiler. Birgün Gazetesi’nde seyahat yazıları yazdı; çeşitli sosyal sorumluluk çalışmalarında yer aldı. Vosvosu ile Türkiye’yi ve Balkanları dolaştı. Türkiye Gezi Notları (2016) ve Uzaklara Mektuplar (2014) adında iki kitabı; Denizde Kalan (2022) adında bir belgeseli var. Bozcaada Yazıları (2017/2020), Bozcaada Bağ Rehberi (2019), Kırkambar Bozcaada (2021), Güzel Mavrella (2020), Tarih Denizinde Bozcaada (2019), Madam Despina (2021), Çöl Zamanı (2019) Karşı Pencere (2020) ve Ada Rüzgarı (2019) yayına hazırladığı kitaplardır. 2015 yılından beri Çanakkale’de yaşıyor; halen Bozcaada’nın tek dergisi Mendirek’in editörlüğünü yapıyor; ve 2016 yılından beri Ege Bakkaliyesi markasıyla hem yerel üreticilerin hem de kendi ürünlerini satarak geçimini sağlıyor.

Bu sayfa 23 Haziran 2022 tarihinde yayına alındı.