Avrupa Birliği tarafından
finanse edilmektedir

Bu web sitesi, Avrupa Birliği’nin maddi desteği ile oluşturulmuştur ve sürdürülmektedir. İçerik tamamıyla Goethe-Institut Istanbul sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.

EN

Avrupa Birliği tarafından finanse edilen kültür sanat destek programı kapsamında ilimizde bir kafede anlamlı bir çalıştay gerçekleştirildi. Üretim ve yaratım sürecinin biçimsel nitelikleri, sanat ve sanatçının gelişimini sağlayan etkenler, toplumda kadın ve sanat, yerelden evrensele, taşradan metropole sanat ve sanatçı konusu işlendi.

Projenin koordinatörlüğünü Akademisyen Uğurcan Kaçmaz yaptı.

Kadın ve emeğin olduğu her yerde “Bende varım” diyebilen, kadının sessiz çığlığı, başarısı, yeteneği ve projeleriyle takdir toplayan Hakkari Lotus Kadın Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, Araştırmacı, Aktivist  Ümmühan Keskin, Sahnelerin başarılı ismi Diyar Kaplan, Arş. Gör. Yazar Yaşar Kaplan konuşmacı olarak bu projeye destek sundular.

Koordinatör Uğurcan Kaçmaz, projenin genel amacını şöyle dile getirdi; “Sanatın ve sanatçıların sorunlarına dikkat çekmek ve bu sorunların çözümü için bir ajanda oluşturmaktır. Türkiye’de sanat ve sanatçının sorunları genellikle ülkenin büyük kentlerine sıkışmış durumda.

Bu durumun sebebi ülkenin kültür sanat aktivitelerinin, sanat piyasası merkezlerinin Ankara, İzmir, ve aslında İstanbul olması ve Türkiye’de yerel sanatın göz ardı edilmesiyle de açıklanabilir. Sanat dünyasının birbirini otorite ilan eden uzmanları, kurumları arasında kurulan sınırlı ilişkilerin, sembolik ve maddi mübadele biçimlerinin estetik değerleri ve toplumsal değerleri dışında farklı sanat ortamları da bulunmaktadır.

Proje, bu ortamları oluşturan sanatçıların bireysel ve kolektif sorunlarını, sanat ortamının niteliğini, sanatçıların ikamet ettiği kent mekanlarını, yaratı-üretim biçimlerini, sanat ve sanatçı tipolojisini saptamaya yönelik bir araştırma projesidir.”

Kaçmaz, Van-Hakkari ve Şırnak’ta 10 farklı sanat dalında 36 sanatçıyla derinlemesine mülakatlar gerçekleştirdiklerini de belirtti.

Kent kimliği ve kent kültürünü çok bilen, katıldığı her platformda söylemleri ve yayınladığı kitaplarıyla ilgi çeken Arş.Gör.Dr. Yaşar Kaplan, yerelden evrensele, taşradan metropole  sanat ve sanatçı konusunda bilgi verdi. Kaplan’ın en ilgi çekici açıklaması ise “Toplumsal Zevksizlik” söylemiydi.

Kaplan, “Zevk sahibi olmak farkındalıktır. Yaptığımız işten zevk almalıyız. Yaptığımız işten tat verirsek karşılığında alıcı buluruz. Gönüldaş, uyum ve ahenk çok önemli. Bizim yaşadığımız kentte sanatçılarımız sanatlarını sadece düğünlerde icra ediyorlar. Ayrıca Dengbejlerimiz öldüğünde sanat da onlarla birlikte ölüp gidiyor.” Dedi.

Katılımcıları kendisine hayran bırakan, diksiyon ve akıcılığıyla büyüleyen, başarısını çekemeyenlerin saldırı ve haksızlıklarına rağmen gittikçe güçlenen, çalışan kadının, ezilen ve şiddet gören kadınların sözcülüğünü yapan, üreten ve direnen kadının sesi olan, kadının olduğu her oluşumda yer alan ve kadının gücünü topluma kanıtlayan Lotus Kadın Derneği Başkanı, Proje Uzmanı, Aktivist, iyi bir anne, harika bir eş Ümmühan Keskin, toplumda kadın ve sanat konusunda müthiş bir sunum gerçekleştirdi. Bayan Keskin, “Kadın Dengbejlerimiz var fakat duvarlarda sadece afişleri var. İlimizde Dengbej Evi yok. Ülkemizde ne yazık ki sanata verilen değer azdır. Toplumun şekillenmesinde sanatın önemi büyüktür.”dedi.

Son konuşmacı Tiyatro Sanatçısı Diyar Kaplan’dı. Kaplan oldukça dertliydi. “Aileler çocuklarının tiyatro yapmalarına izin vermiyor. İlimizde özel ve devlet tiyatrosu yok. Çalışma yapabileceğimiz mekan yok, gelişmemizi engelleyen çok şey var ve biz her şeye rağmen tiyatro yapmaya devam ediyoruz. Ve Hakkari’de tiyatro gelişiyor. Tüm sıkıntılara inat bu alana ilgi duyan gençler olarak çalışmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.

Üç saat süren bu çalıştayı büyük bir zevkle takip ettim. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.

Bu sayfa 6 Eylül 2022 tarihinde yayına alındı.
Son güncelleme: 20 Ekim 2022